Yapımcı, yönetmen ve yazar Gülşah Çeliker, dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen’in kariyerini ve hayat hikayesini anlatan belgeseli ‘Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı, Sabiha Gökçen’i 2004’te tamamlamıştı. Bu araştırmalar şimdi de kitap oldu. Destek Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan kitap, Sabiha Gökçen’in Atatürk’le ilk karşılaşmasından gökyüzündeki cesur yolculuklarına, tek başına çıktığı Balkan uçuşundan Türkkuşu’ndaki öğretmenlik yıllarına ve özel hayatına uzanırken hem duygusal hem tarihsel derinlikler sunuyor.
Belgesele merakınız çocukluk yıllarında başlamış sanırım…
Evet. Babam asker, annem öğretmen. Eve çok kitap ve belgesel alınırdı. Kamerayla çekimler yapıp ailemizi de çok çekerdik. ‘Kaptan Gusto’, ‘Tanrıların Arabaları’ mesela… Bunlara alışkın büyüdüm. Uluslararası ilişkiler okudum ama medya yüksek lisansı yapmaya da öncesinde karar vermiştim. İngiltere’de, South Bristol College’de, sinema belgesel alanında yüksek lisansını tamamladım. Stajımı da İngiltere’de yaptım. O yıllarda bu projeler biraz şekillendi.
“Sabiha Gökçen çocukluk rol modelim” diyorsunuz…
Küçükken bir Atatürk albümünde Sabiha Hanım’ın Atatürk’ün yanındaki fotoğrafını görmüştüm. Üniforması, kıyafeti çok ilgimi çekti. Hayranlıkla baktığımı hatırlıyorum.
On yıl kadar önce Sabiha Gökçen’in hayatını anlatan bir belgesel çekmiştiniz. O dönemdeki araştırma ve hazırlık süreci nasıldı?
Kültür Bakanlığı’na bağımsız proje için başvurdum. Onay aldım. Sabiha Gökçen’in ‘Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti’ biyografisini ve onlarca kitap okudum. Belgeler, Sabiha Hanım’ın röportajları, dergiler, kütüphaneler, bir sürü havacılık dergisi… 2 yıl bu araştırmalarla geçti. Türk Hava Kurumu’ndaki bilgilere, belgelere baktım. Sabiha Gökçen’in belgeselini yapmak ama en iyisini, en mükemmelini, şimdiye kadar yapılmamış olanı yapmak istiyordum. Kaynak bulmak kısmı kolay değildi. Çünkü global bir belgesel çekmek istiyordum.
Araştırmaları yaparken yani sizi en çok etkileyen ne oldu?
Sabiha Hanım’ın karakteri… O zamanlarda kadınların yapmadığı birçok şeyi başarmış. Çok gurur verici… Kadınların aile haricinde iş hayatına ve sosyal hayata katılımları çok az, çok zayıf. Kadınların araba bile kullanmadıkları bir zamanda uçak kullanmak her yiğidin harcı değil.
Sabiha Hanım’la tanışmak için Ankara’ya da gitmişsiniz. Görüşmenizden de kısaca bahseder misiniz?
Çok hazırlanmıştım. Kitaplar, okumalar, belgelerle Sabiha Hanım’ı artık tanıyordum, hayatını biliyordum. O sırada 85 yaşındaydı. Sohbet öyle bir açıldı ki… Kişileri, yerleri ve olayları ne kadar iyi bildiğimi hissedince bir anda sohbet koyulaştı. Hayatının derinliklerine girdik. Çok aksiyonlu bir hayat yaşamış. Savaşlar, eğitimler, ailesindeki kayıplar…
Atatürk’le ilişkilerine dair kitapta çok güzel detaylar var…
Atatürk ile o kadar güzel bir baba-kız ilişkileri yaşıyorlar ki… Atatürk’ün muazzam bir idealizmi var. Avrupa’da yaşamış, Sofya’da, Belgrad’da askeri ataşelik yaptığında, balolara gittiğinde bağımsız ve özgür kadınları görüp kendi ülkesinde de olmasını istiyor. O idealizm için Sabiha Hanım da büyük bir gayret gösteriyor.
Sabiha Hanım da çok idealist. Kendine iltimas gösterildiğini düşündüğü için ağladığını anlattığınız bir anı da var. Bunu kendisi mi anlattı?
Evet, bu anısı kendi kitabında da var. Atatürk pilotaj bilgisi olmadığı için soruları Sabiha Hanım’ın hocasından alıyor, ona örnek soru göndermesini istiyor. Akşam yemeğinde de Sabiha Hanım’a bu soruları soruveriyor. Ama Sabiha Hanım beklemediği yerden ağır sorular gelince ama “Siz bu soruları nasıl sorabilirsiniz, bunlar ağır pilotaj soruları, teorik sorular, siz iltimas geçmek için sınav sorularını alıp beni önden mi hazırlıyorsunuz yoksa” diye ağlayarak masayı terk etmeye kalkıyor. Atatürk “Biz her yerden iltimas denen yılanı silip atmaya çalışıyoruz. Yani gençlerin bu gibi şeylerden uzak yetişmelerini sağlamak görevimiz. Bugüne kadar, sana benim en ufak bir iltimas yaptırmak aklımın ucundan dahi geçmemiştir” diyor. “Ben her şeyimi Atatürk’e medyunum” demişti görüşmemiz sırasında. Medyunum, eski dilde “ona borçluyum” demek. Atatürk, Sabiha Gökçen’in hayatının mimarı… Onu şekillendirmiş, yönlendirmiş ama kendisi de güçlü bir karakter. Mesele kardeşi Zehra daha naif bir karakter…
Kitapta evliliğine dair bir bölüm de var. 1937 yılı Cumhuriyet Balosu’nda Kemal Esiner, Sabiha ile evlenme teklifini iletiyor ama Atatürk, bunu esprili bir şekilde daha sonraya erteliyor değil mi?
Zaten o tarihlerde Sabiha Gökçen de evlenmeyi aklının ucundan bile geçirmiyor. Tek amacı, mesleğinde daha fazla ilerlemek, her türlü görevi yapmak ve uçabildiği tüm uçaklarla uçmak. O dönemin tanıklarıyla çok röportaj yaptım. Bu kısmı bana kendisi anlatmadı ama bir aşk evliliği olduğunu biliyoruz. 1940 yılında Hava Okulu’nda askerî coğrafya ve topoğrafya öğretmeni Üsteğmen Kemal Esiner ile evleniyor ve 1943’te eşini kaybediyor.
Kitapta Sabiha Gökçen’in hayatının yanı sıra Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini, Atatürk’ün kadına biçtiği değer de var…
Sadece bireysel bir biyografi değil. O dönemki gençlerin ruhunu, Atatürk’ün vizyonunu ve Çankaya sofralarını da anlatmak istedim. Atatürk konuklarla yemek yer, mutlaka bir konuyu tartışırmış. Sabiha Hanım da bu sohbetlere zaman zaman katılırmış. Bu sofralarda, genç bir kadın olarak onun fikirlerine değer verilmesi çok önemliydi.
Atatürk öldüğünde Sabiha Gökçen henüz 25 yaşında… Sonrasında da birçok başarıya imza atıyor. Kitap çocukluk ve gençlikte oluşturulan temelin önemini de hatırlattı bana…
Kesinlikle. Ağaç yaşken eğilir sözündeki gibi. Mesela ben de babamı 19 yaşımda kaybettim ama yurt dışında eğitim fikrini ben 13-14 yaşlarındayken babam bana vermişti. Sabiha Hanım o bayrağı çok güzel devam ettirmiş.
Son olarak belgesel mi, kitap yazmak mı sizin için daha keyifli?
Belgesel daha maceralı, dinamik. Yeni insanlarla tanışmak, röportajlar yapmak, farklı şehirlerde çekimler yapmak çok heyecan verici. Kitap yazmanın da başka bir derinliği var. Her detayı anlatabiliyorsunuz. Belgeselde bazı şeyleri kesmek zorundasınız. Örneğin belgeselde Hatay meselesine yer veremedik, çünkü film uzayacaktı. Kitapta ise her şeyi daha rahat anlatabiliyorsunuz.